Mynet Trend

BİZE ULAŞIN

Mynet Tatil Bulucu

1 Kimle tatile çıkıyorsunuz?
2 Yurt içi mi yoksa yurt dışı mı tatil yapmak istiyorsunuz?
3 Yaz Tatili mi Kış Tatili mi?
4 Ne tür tatil arıyorsunuz?
5 Vizeniz var mıdır?
6 Balayı Tatili mi yapmak istiyorsunuz?
7 Eğer Seçiminiz yurt içi ise Tatil yapmak istediğiniz yerler?
7 Eğer Seçiminiz yurt dışı ise Tatil yapmak istediğiniz yerler?
8 Eklemek istediğiniz farklı detaylardan burada bahsedebilirsiniz.
    Kalan mesaj: 10

    Zeki Müren’in İlk Göz Ağrısı Şile’de Gezilecek Yerler

    Zeki Müren'in Bodrum'dan önceki göz bebeği, Karadeniz sahil şeridinin bir tanesi Şile'de ne yapılır, nereye gidilir?

    Karadeniz kıyı şeridinde kalan Şile, İstanbul’a 70 km uzaklığında yer alsa da aslında İstanbul'un en eski buluntu yerleri arasında. Hatta Şile’nin mağaraları Roma’nın baskısından kaçan Hristiyanlara da sığınak olmuş.

    Şile, İstanbul civarında yaşamak durumunda olanlar için ideal bir doğaya yakınlık - şehre/insanına uzaklık dengesi sunuyor. Üsküdar'dan kalkan otobüs dışında bir ulaşım imkanı olsa, bir ihtimal muhit ve semtlere mahkum olmuş alternolar için yeniden bir sığınak/yerleşke olabilir. Yeniden diyorum çünkü yerlisinden öğrendiğim kadarı ile Şile eskiden de tam olarak böyle bir işlev görüyormuş. Yani şehirli bohemin, değişikin ilk fırsatta kaçtığı bir sığınak imiş. Zeki Müren ve çevresinin Bodrum’u keşfetmesinden (ve belki de soğutma alet edevatının yaygınlaşmasından) önce yaşamayı tercih ettiği (ve adına bir cadde sahibi olduğu) Şile, 1960'lara kadar Catskills, New York City için, 1970'lere kadar Topanga, Los Angeles için ne ise, İstanbul için oymuş.

    #49448987 25.02.2015 21:45 ~ 23:29 otisabi

    İstanbul’dan bıktım diyorsanız Şile satılık yazlık cenneti, çok beğenip gitmişken yerleşeyim derseniz kimse sizi tutamaz tabii ama siz yine de bir ön araştırma yapın canım. Yaşamaya karar verseniz de vermeseniz de gideceğiniz yerin halkı, esnafı önemli mesela. Önceleri ne koparsam kardır mantığıyla gelen her turisti bir güzel kazıklayan esnaf, Şile’de üniversitenin açılmasıyla normale dönmüş.

    Şile halkının da, etraftaki köylerde yaşayanlarının da samimiyetlerine, gülümsemelerine, içtenliklerine hiç İstanbul bulaşmamış.

    Dün Şile merkezde, Şile’nin yakınında bir köyde oturan ve köyden getirdiği taze soğan, marul, maydanoz vs. satan teyzeden ceviz almaya karar verdim. buyrun diyalog:
    -teyze ne kadar kilosu?
    +on lira kızım. vereyim mi bir kilo?
    -yok teyze yarım kilo bile çok.
    +iki yüz gram?
    - üç yüz olsun.
    + al bakalım.
    - ne kadar?
    + şimdi kilosu on lira. sen yarım kilodan az olsun dedin. iki yüz gramdan çok olsun dedin. ne kadar verecen?
    - teyze tarttın ya. ne yazıyordu tartıda?
    + yüz gram.
    - hiç yüz gram olur mu, koca poşet var burda.
    + ben tam bilemiyorum. bir de sen bak bakalım.
    - dört yüz gram yazıyor burda.
    + dört yüzse o zaman kaç para vereceksin?
    - al teyze al, 5 tl. bir avuç da badem var eşitlenelim.
    + buyur yavrum, al sitediğin kadar. maydonoz da hediyem olsun mu?

    #33141959 07.04.2013 20:41 herkesin popisi kendine

    Şile’de denize girilir mi?

    Şile denince akla ilk gelen şey her yaz haberlerde izlediğimiz hırçın denizi oluyor genelde. Şimdiye kadar duyduğumuz çok sayıda ölüm haberiyle “Şile’de denize filan girilmez” dedik -yazın o kalabalıkta denize girilmeyebilir aslında evet- ama durum pek de sandığımız gibi değilmiş. Şile’de yaşamış insanlar deniz kötü olduğunda, hava değişimi olabileceği anlarda bölgede hoparlörlerden denize girmenin tehlikeli olduğuna dair defalarca uyarı yapıldığını söylüyor.

    Bazı gençlerimiz naapıyor? Kayıkla 3 kişi açılıp yanlarına 1 kasa bira alıyorlar, biri işemek için ayağa kalkıyor alabora oluyor sonuç 3 kayıp.
    "Ben iyi yüzücüyüm yeaaa" diyen eleman "s*kerim hava değişimini, güvenlik şeridini" diyip açılıyor, sonuç 1 kayıp.

    #43740548 25.06.2014 13:37 tuxemr

    Yani Şile’de denize giren kesin ölür gibi bir gerçek yok, sadece tehlikeli olduğu anlarda girmeyin yeter. Şile’nin denizi kötü diye bir şey de yok bu arada. İstanbul’a yakın tatil yerlerinin hafta sonu kalabalığını düşünürsek Şile de bundan pek farklı değil. Bayramda ya da hafta sonu gitmek yerine hafta içi giderseniz deniz inanılmaz.

    Bunun dışında yürüyün Şile’de. Mahalle kültürünü de seviyorsanız sokak köpeklerini yanınıza alıp her yere yürüyebilirsiniz. O kadar yürümüşken karşınıza çıkan dükkanlara da bir bakın tabii. Şile bezi gömlek ya da elbise alın kendinize, artık nasıl bir şeyse 38 derecede bile ferah tutuyor insanı.

    Şile plajları

    Ağlayan Kaya Plajı

    Mavi bayraklı olduğu söylenen Şile Ağlayan Kaya Plajı tertemiz gerçekten de. Ben en son gittiğimde 10 TL’ye şezlong ve şemsiye kiralanıyordu, umarım fiyatlar yükselmemiştir. Dar bir koydan oluşan plaj da gayet temiz ancak öğleden sonra dalgaların artmasıyla deniz kirlenmeye başlayabiliyor. Kimi zaman dalgalar bir metreyi bulabiliyor, o yüzden bu plaj biraz daha iyi yüzme bilenler için ideal.

    Ayazma Plajı

    Şile merkezde bulunan Ayazma Plajı sığ olduğundan yüzme bilmeyenler için ideal. Temizlik konusunda Ağlayan Kaya ile aynı. Her iki plajda da cankurtaran bulunuyor.

    Kumbaba Plajı

    Kumbaba’nın da Şile’deki diğer plajlar gibi denizi temiz. Hatta Bizanslılar döneminde kum banyası yapılan bir yer olarak bilinen plajın kumunun romatizmal hastalıklara da iyi geldiği söyleniyor. Bölgede kamp ve karavan alanları da bulunuyor.

    Şile’de gezilecek yerler

    Yapılan son araştırmalar Şile’de Cilalı Taş Devri’nde yerleşim olduğunu gösteriyor. Bölgede dönem insanının yaşamı için elverişli pek çok mağara yer alması da araştırmaları doğrular nitelikte. Kısaca Şile’de gezebileceğiniz çok fazla mağara var; Ocaklıada Mağarası, Tersane Mağarası, Feneraltı Mağarası, Akşam Güneşi Mağarası, Tavanlı Mağaraları. Şile’ye gidip sadece mağara mı gezeceğiz diyorsanız;

    Şile Kalesi

    Şile Limanı’nın yanındaki ufak bir gözetleme kalesi olan Şile Kalesi tanıdık geldi mi? Şu günlerce sosyal medyada Sünger Bob’a benzetilen kale. Diğer adıyla Ocaklı Ada Kalesi, ilçeyle bütünleşen bir tarihi eser olmasına rağmen restorasyondan (çoğu kişiye göre bu bir restorasyon değil rekonstrüksiyon) önce kale çok fazla bilinmezken şimdi ziyaretçi akınına uğruyor.

    Şile Feneri

    Şile’nin sembolü olan 156 yıllık tarihi Şile Feneri Karadeniz’deki kıyı emniyetini sağlayan iki fenerden biri. Şile’nin en yüksek kayalığının üzerinde bulunuyor ve Karadeniz’deki denizcilere yol göstererek onları kayalıklardan koruyor. Fener, Osmanlı İmparatorluğu zamanında 1859 yılında yaptırılmış, ilk dönemlerde 3 fitilli gaz lambası ile çalışırken 1968 yılında elektrikle çalışmaya başlamış. Kurmalı devir makinesi sistemi ile çalıştığı için fener görevlisi tarafından iki saatte bir kurulması gerekiyormuş. Şuan müze olan Şile Feneri’nin içini de gezebiliyorsunuz.

    Ağlayan Kaya

    Ağlayan Kaya aslında taşlar arasından çıkan bir su kaynağı ancak akış biçimi ağlayan bir insanın göz yaşlarına benzetildiği için bu adı almış. Ağlayan Kaya ismini almasının sebebi kimilerine göre Şile’nin hırçın denizinde yaşanan çok sayıda boğulma olaylarının ardından yakılan ağıtların yankılanması, kimilerine göre içler acısı bir aşk hikayesi.

    Saklı Göl

    Kamandere Köyü içinde bulunan Şile Saklı Göl’de ister kahvaltı yapıp yediklerinizi eritmek için uzun bir yürüyüş yapın, isterseniz de uzun uzun yürüyüp temiz havayla da deliler gibi acıktıktan sonra güzel bir kahvaltı yapın! Yapay bir baraj gölü olan Saklı Göl piknikçilerin uğrak yeri bu yüzden hafta sonları belli bir saatten sonra oldukça kalabalık oluyor, erken gidin.

    Kumbaba Tepesi

    Kumbaba Tepesi’nin zirvesinde Kumbaba’nın mezarı bulunuyor. Yapılan araştırmalara göre Kumbaba Tepesi Bizanslılar tarafından Güneş Hamamı olarak kullanılmış. Yaz aylarında saray gemileriyle buraya gelinerek güneş banyosu yapılırmış.

    Değirmençayırı Şelalesi, Şarlak Şelalesi ve Onbir Göller Vadisi

    Şile’ye gelmişken şelaleleri de mutlaka görün. Hatta Şile’yi gezmenin en güzel yolu trekking, siz de trekking yaparak gezin! Bu şelalelerin tümü trekking destinasyonlarında bulunuyor, herhangi birini seçerek güzel bir yürüyüş yapın, temiz havadan acıkınca üzerinde bir de balık patlatın!

    Şile’de ne yenir?

    Şile’ye gitmişken sahil kenarında balık yemek zorunluluk gibi bir şey. Zaten gelen kokuları duyunca bir anda kendinizi en az bir kırk beşlik rakı açmış buluyorsunuz. İstanbul’dan uzak, küçük bir yer oluşu sizi yanıltmasın, fiyatlar ucuz filan değil. İstanbul fiyatlarına oranla normal diyebiliriz.

    Şile Kalabalık Restoran’da yemeğinizi panoramik manzara eşliğinde yiyebilirsiniz. Şile’nin en iyi, en havalı restoranı olduğu söylenir.

    Şile Vira Restoran’a giderseniz, özellikle yazın, denizin içinde oturup rakı balık keyfi yapabilirsiniz. Ben yaptım keyiften dört köşe saatlerce yerimden kalkmadım.

    Şile otelleri

    Şile otel ve pansiyonlarının yanında çok sayıda camping alanı da bulunuyor.

    Phellos Suites

    Phellos Suites, Şile’deki oteller arasında en çok tercih edileni ancak fiyatının çok ucuz olduğunu söyleyemeyeceğim. Odaların manzarası inanılmaz, otelin terasında yemek yemenin keyfine diyecek söz yok. Otel çalışanları da işini seven, güler yüzlü insanlar.

    Tilbe Pansiyon

    Pansiyon arayanların en çok tercih ettiği Tilbe Pansiyon bildiğimiz pansiyonlar gibi değil. Yüzme havuzu, hokey ve masa tenisi bulunuyor. Özellikle Şile’de denizin çok dalgalı olduğu günler için havuzunun olması büyük avantaj.

    Şile'ye ne zaman gidilir?

    Söylediğim gibi, Şile’ye haftasonu ya da bayram tatilinde gitmeye kalkmayın, onun dışında istediğiniz zaman gidin. Sonbahar ve ilkbahar gezmek için çok keyifli oluyor. Hem tenha hem de yeşil alanlar hala tamamen yok edilmemiş olduğundan inanılmaz ferahlıyorsunuz. Özellikle mayıs en güzel dönemi. Kışın gitmek isterseniz gidin. Şile’nin yerlisi hariç köpekler ve askerler kalıyor, rahat rahat gezersiniz yani ama o rüzgara soğuğa can dayanmaz. Festivallere ya da Şile bezine meraklıysanız her yıl temmuz ayının son haftası yapılan Şile Bezi Kültür Sanat Festivali’ne gidebilirsiniz.

    Şile’ye nasıl gidilir?

    Şile nerede peki? Arabayla gidecekseniz bulması kolay; 1. ve 2. köprü üzerinde Şile tabelalarını takip edeceksiniz, TEM üzerinden de Sarıgazi-Şile yönünü takip edeceksiniz.

    Otobüsle gidecekseniz İETT otobüsleri ve Şile-Ağva Turizm otobüsleri bulunuyor. Harem’den 139A numaralı İETT otobüsleri kalkıyor ancak
    otobüsün biraz sorunlu olduğunu söyleyeyim.

    Kısaca Şile, düzenli bir vapur ve feribot seferini fazlasıyla hak eden ilçe. Arabanız yoksa ulaşım çok zor. Avrupa yakasından aktarmalarla birlikte 4-5 saati buluyor. Üsküdar'dan kalkan otobüsleri çok ilkel. her yolculukta mutlaka tartışma çıkıyor.
    #35869978 09.08.2013 18:11 gecmisiolmayanadam

    Şile hava durumu orada yaşayan biri tarafından çok güzel anlatılmış;

    Şile, İstanbul'un Seattle hali gibi. Hava İstanbul ile mukayese edildiğinde çoğunlukla kapalı, şıpır yağmurlu ama çok daha ılıman. Misal geçen haftaki yoğun kar yağışı buraya 1.5 gün rötarla geldi, çok daha kısa süre kalıp hızla gitti. 0 derece altını pek görmedik; pek görülmüyor da. Yazın istanbul kavrulurken Şile yine zar zor 3-4 gün aşırı sıcak denen şeyden görüyor, onda da deniz var, havuz'a erişim zor değil, ikisi olmazsa ormana kendini attığında rahatlıyorsun. Onun dışında 90 günün çoğu İstanbul'un mayıs sonu eylül başı ortalamasına sahip. Yine evvelki haftalarda yaşanan (ve küresel ısınma etkisiyle artık tekrarlayacağı kesin olan) lodos fırtınası burada çok çok az hissedildi.

    #49451526 25.02.2015 23:23 ~ 05.05.2015 12:48 otisabi

    Yerel Seçim 2024


    En Çok Aranan Haberler