Uluslararası Uzay İstasyonu’ndan yaklaşık bir yıl geçiren astronot Scott Kelly, bir uzay gemisinde olmanın vücudu üzerinde yarattığı etkileri paylaştı. Yakında çıkacak olan ve anılarını yazdığı, Endurance: My Year in Space and Our Journey to Mars adlı kitabı hakkındaki bir haberde şunları ifade etmiş:
“Kemik kütlem azaldı, kaslarım zayıfladı ve kanım vücudumda yeniden dağıldı ki bu da kalbimin kasılmasına neden oluyordu. Her gün dünya üzerindeki herhangi bir insanın maruz kaldığı radyasyonun on katına maruz kalıyordum. Bu da hayatımın geri kalanında ölümcül bir kansere yakalanma riskimi arttıracak. Belki de aynı oranda zararlı olabilecek ve miktarını ölçemeyeceğimiz fiziksel stresi saymıyorum bile”.
Uzay turistlerinin geçireceği süre daha az olsa bile yine de aynı olumsuz etkiler problemlere yol açabilir. Medical News Today’ e göre:
“Yer çekimi kan dolaşımını ve kas-iskelet sistemini etkiliyor. Bu da demek oluyor ki yer çekimsiz ortamın etkileri, astronotların uzayda gerekli bazı hareketleri yapmalarına engel oluyor. Aynı zamanda yüksek tansiyon, kalp ritim bozukluğu ve körelme risklerini de arttırabilir”.
Scott Kelly’nin belirttiği üzere, kısa bir gezi olsa da turistler büyük ihtimalle radyasyona maruz kalacak, kozmik ışınlar ve aşırı soğukla karşılaşacak. Makalede, bazı çalışmalarda kozmik ışınların bir parçacığının bile insanın beyin dokusuna saldırarak DNA’sını tahrip edeceğine, mutasyon ve kanser riski oluşturacağına inanıldığı yazıyor.
Uzay gemisinde insanlar birbirlerine çok yakın durdukları için bakteriler de paylaşılıyor ve bu nedenle yakın mesafeler de sorun oluşturabiliyor. Buna bir de bağışıklık sisteminin çökme ve böylece faal olmayan virüslerin de yeniden canlanma olasılığını ekleyin.
Yolcular aynı zamanda hareket problemleri ve yönelim bozukluğu da yaşayabilir. Bu da görmeyi, kavramayı, dengeyi ve motor kontrolü etkileyebilir. Uzay turizminin sağlığınızı ne şekilde etkileyeceği ile ilgili daha fazla bilgi almak için Medical News Today‘e göz atabilirsiniz.
