Mynet Trend

BİZE ULAŞIN

Mynet Tatil Bulucu

1 Kimle tatile çıkıyorsunuz?
2 Yurt içi mi yoksa yurt dışı mı tatil yapmak istiyorsunuz?
3 Yaz Tatili mi Kış Tatili mi?
4 Ne tür tatil arıyorsunuz?
5 Vizeniz var mıdır?
6 Balayı Tatili mi yapmak istiyorsunuz?
7 Eğer Seçiminiz yurt içi ise Tatil yapmak istediğiniz yerler?
7 Eğer Seçiminiz yurt dışı ise Tatil yapmak istediğiniz yerler?
8 Eklemek istediğiniz farklı detaylardan burada bahsedebilirsiniz.
    Kalan mesaj: 10

    Türkiye'nin Kadın Gezginleri, Bir Kadın Olarak Gezmeyi Anlatıyor

    Bu güzel "kadınlar" demiyorum, bu güzel "insanlar" kimsenin ne dediğine aldırmadan, "kadınlıklarını" değil "insanlıklarını" yaşamak için yola çıktılar.

    "Erkek Gezginler" diye bir şey yokken "kadın gezginler" dememiz saçma belki evet. Kadının da erkek gibi, "insan" olduğunu hatırlatmak için özel bir gün belirlenmesi onur kırıcı hatta. Ancak bazen "kadın" kelimesini telaffuz etmeden hiçe sayılıyor kadın olmanın anlamı. Bu anlamı, mağazaların %50+%25 indirimleriyle taçlandırmak değil ebette derdimiz. 23 Nisan'da çocukların mecliste koltuğa oturması gibi, 8 Mart'ta da "kadın" olmak; sokakta yürürken, otobüse binerken, şehirden, ülkeden çıkarken, dünyayı gezerken, alıp başını gitmek isterken ne anlama geliyor bunu anlatalım istiyoruz.

    Bu güzel günü gururla yaşamamıza gerek yok biliyoruz, ancak cinsiyeti kadın olan insanlığımızı her zaman gururla yaşayacak, gururla gezecek, gururla keşfedeceğiz.

    Bu güzel "kadınlar" demiyorum, bu güzel "insanlar" da kimsenin ne dediğine aldırmadan, "kadınlıklarını" değil "insanlıklarını" yaşamak için yola çıktılar. Biz de onlara; gezmeye karar verdiklerinde çevrelerinden ne gibi tepkiler aldıklarını, "iyi ki yola çıkmışım" dedikleri ilk anı ve döndükten sonra aldıkları tepkileri sorduk. Her birine, dünyaya kulaklarını kapatıp insanlıklarını yaşamayı seçtikleri için teşekkür ediyoruz.

    Cemre Nur Meleke

    Gezgin Kadınlar'ın Kurucusu

    http://gezginkadinlar.com/

    ![](https://imgrosetta.mynet.com.tr/file/12547382/640xauto.jpg)

    Gezme tutkusunun insanın içinde doğuştan var olduğuna inanan biriyim. Evreni keşfetme, yeni insanlar tanıma arzumuzla dünyaya geliyoruz. Bu yüzden yola çıkmak, insanoğlu için önüne geçemediği, geçmemesi de gereken bir ihtiyaç. İlk kez yurtdışına 10 yaşımda çıkmıştım. Ablamın yanına Amerika’ya gitmiştim. Bulutların arasında uçmak, ilk kez göreceğim bir kıtaya inmek inanılmaz heyecan vericiydi. O an içimdeki heyecanı ve isteği hala duyumsuyorum. Sanırım içimdeki ilk gezme arzusunu doğuran kıvılcım oydu benim için. Yıllar sonra New York’a tek başıma gittim, eğitim amacıyla da bir süre orada yaşadım. Bu sefer tektim. Her şeyi kendim keşfettim. Yabancı bir ülkede tanımadığınız insanlar arasında olmak, hatta onlarla yaşamak kimilerine göre korkutucu veya cesaret işi olabilir. Bence bu düşünce oraya varana kadar, yani yola çıkana kadar. Çünkü yola çıktığınızda zaten gitmek istediğiniz noktaya varmış olduğunuzu görüyorsunuz.

    6 ay önce İran’daydım. İran’a gideceğimi öğrenen arkadaşlarım, çevrem ilginç tepkiler verdi. “Ölmeye mi gidiyorsun?”, “Gidecek başka yer mi bulamadın?”, “Aman ha ölmeden gel” vs. Ama ben İran’a gidip oranın insanlarıyla, doğasıyla, tarihi yapılarıyla fotoğraflar paylaştığımda (ki ben zannetmiyorum İran doğasını gören bir insanın hala kötü düşünebileceğini) fikirleri değişti. Özellikle de kadın olarak İran’a gitmem kadın arkadaşlarımı daha da heveslendirdi. Ve ben döndüğümde tüm kadınlara oraya gidin, özellikle de İran kadınlarıyla tanışın dedim. Giden arkadaşlarım da oldu. İşte bu mutluluğu bana başka bir şey veremez. Çünkü kadınlar için bir şeyler yapmak istiyorum. Gezgin Kadınlar platformunu kurma amacım da zaten bu. Kadınların içindeki gücü ve sevgiyi bilen biri olarak, her kadının yola çıkmasını istiyorum. Çünkü bir kadın yola çıktığında dünya değişecek.

    Dünya Emekçi Kadınlar Günü'müz kutlu olsun. İnanıyorum ki, kadınların yol hikayeleri bir noktada birleşecek ve o yoldaki kadına, sana, size, “biz”e kalpten sarılıyorum.

    ![](https://imgrosetta.mynet.com.tr/file/12547391/640xauto.jpg)

    Oi The Blog

    Öykü Doğan, İdil Atay

    **http://oitheblog.com/

    **

    ![](https://imgrosetta.mynet.com.tr/file/12547400/640xauto.jpg)

    Aslında çoğu kişi aksini tahmin etse de, kimse bize “aa iki kadın olarak geziyorsunuz, bu ne ilginç” gibi bir tepki göstermedi. Eğer öyle olduysa bile biz kendimizi iki kadının dünyayı keşfediyor olmasının yadırgandığı ya da enteresan bulunduğu bir toplumun içinde görmek istemediğimiz için, bu gibi yaklaşımları görmezden gelmiş olmalıyız. Biz “kadın gezgin” olarak adlandırılmayı sevmiyoruz ve bu tanımlama sık kullanıldığı sürece, her daim bir ayrımcılığın söz konusu olacağına inanıyoruz. “Erkek gezgin” diye bir tanımlamayı daha önce hiç duymamışken, kadın gezgin tanımlamasının sürekli olarak kadınların önüne sunulmasından hoşnut değiliz açıkçası. Sanırsak bunda ailelerimizin de etkisi çok büyük. Aslına bakarsanız biz yurt dışındayken onların da daha huzurlu uyuduğuna eminiz. Zira Türkiye’de kadınların başına gelen durumların daha kötüsünün yurtdışındaki birçok şehirde yaşanmayacağı aşikar. Biz yolda olduğumuz her anın değerini çok iyi biliyor ve her yolculuğumuzda defalarca “seyahat etmeye başlamadan önce nasıl yaşıyorduk?” cümlesini kuruyoruz. Şu anda ise bizi yakından tanıyan ya da yalnızca oitheblog.com üzerinden takip eden insanlar bile sürekli olarak yaptığımız şeye devam etmemiz konusunda bize inanılmaz bir destek gösteriyor. Kadın gezgin kimliğimizle değil, yalnızca gezgin kimliğimizle söyleyebiliriz ki, bu dünyada daha özgür hissetmenin başka bir yolu yok, çare seyahat! J

    Gezgin Kutubalığı

    Pınar Bulut

    http://www.kutubaligi.com/

    ![](https://imgrosetta.mynet.com.tr/file/12547409/640xauto.jpg)

    Kadın olarak gezmek cümlesi bile üzücü aslında. Keşke yalnız 'insan olarak' diye kurabilseydik bu cümleyi. Ama maalesef tüm dünyada eşit değil kadın ve erkek. Şu malum fiziksel güç yüzünden kadın hep 1-0 yenik başlıyor oyuna. Ama düşünün ki nasıl güçlü bir varlıksa artık, galip olan O'dur eğer adil bir yarışsa sonunda.

    Her bilet aldığımda aynı tepkiler!

    Yine mi? Sen daha yeni dönmüştün? Çok geziyorsun? Oh oh, maaşallah! Yerinde hiç durmuyorsun Yine mi?...

    Oysa bilmiyorsunuz ki ben zaten gitmek için yaşıyorum. Aslında nerede değilsem orada daha mutlu olacakmışım gibi geliyor. Ondandır daha yolculuğun içindeyken bile yine yeni yolculuk planları yapmam. Ondandır para birimi olan her şeyi uçak biletiyle kıyaslamam. Hayatta en mutlu olduğum anlar bir yolculuğun tam başlama anları çünkü. Tıpkı açılmamış bir hediye paketi, kesilmemiş bir pasta, başlanmamış bir aşk gibi. Tam da yolda olmaktır beni yaşama bağlayan. Gördüğüm çiçekleri koklamak, insanlara sarılmak, mucizelere şaşırmak ve bu dünyaya tekrar ve yeniden aşık olmak. Tıpkı yaşamın ta kendisi gibi.

    Yeniden yola çıksam, seversiniz değil mi beni hala? Döndüğümde kucaklarsınız değil mi tıpkı bir öncekinde olduğu gibi? Aslında siz de bilirsiniz değil mi? En güzel yolculuğum henüz çıkmadığım, en güzel öykülerim henüz anlatmadıklarımdır...

    Esra Bayhan

    Gazeteci/Belgesel Yapımcısı

    ![](https://imgrosetta.mynet.com.tr/file/12547415/640xauto.jpg)

    17 yaşındayken Toplum Gönüllüleri Vakfı'nın bir gençlik projesi ile yurtdışına çıktım. O küçük proenin bütün hayatımı değiştireceğini ben bile bilmiyordum. O gün bugündür, o ülke senin bu ülke benim geziyorum. İnsan hakları savunuculuğu ile başlayan seyahatlerim, gazetecilik ve nihayet belgesel yapımcılığı ile devam ediyor. Her bir seyahatimde attığım her bir adım adeta bambaşka dünyaların kapılarını açıyor. Benim için çok büyük, insanlık için küçk adımlar, en azından şimdilik :)

    Tabi kadın gezgin olunca haliyle en çok duyduğum soru şu: Kadın olarak gezmek zor mu? Buradan herkese cevap vereyim. Evet, kadın olarak gezmek zor, hele bir de en ücra köşelere girip belgesel çekiyosanız. Normal hayat akışında kadınların sosyal hayatta yaşadığı toplumsal sorunları dünyanın neredeyse her yerinde tekrar tekrar yaşıyorum hem de kat kat fazlasıyla ama kadın olarak dünyayı hissetmek, kadın olarak görmek, dokunmak, koklamak, kadın olarak dünyanın en ücra köşesini keşfetmek, en bilinmez yerlere girmek, kısacası kadın olarak dünyanın tadını çıkarmak bambaşka bir duygu. İşte tam da bu yüzden en yeni maceramda iyi ki yola çıkmışım diyorum, iyi ki…

    Ailem dahil kimse bu yolculuğun hiç bitmeyeceğini bilmiyordu, başta herkes bunun tehlikeli olduğunu, hayatımının düzensiz olacağını savunuyor, beni uyarıyordu. Şimdi ise her dönüşümü sabırsızlıkla bekliyorlar. Evet, dünyanın binbir halini görünen birinden yeni Binbirgece Masalları'nı aratmayan hikayeler, deneyimler dinlemek, seyretmek onların da çok hoşuna gidiyor. Kadın duygusu ile beslenen keşifleri ile modern Şehrazatlar oluyor bütün gezgin kadınlar…

    İyi ki yola çıkmışım..

    Bilinmeyen Rota

    Tuğçe Makarnacı

    http://bilinmeyenrota.com/

    Durma Keşfet

    Ezgi Demiralp

    **http://durmakesfet.com/

    **

    ![](https://imgrosetta.mynet.com.tr/file/12547418/640xauto.jpg)

    “Kadın başına hem de tek başına ne işin var oralarda” tepkisi en çok aldığım tepkilerdendi. Ne fark ediyor ki kadın olmak, erkek olmak? "Bak başına bir şey gelir"lere inat, defalarca çıktım yola. Başıma bir şey tabii ki her zaman gelebilir, kimi zaman İstanbul’da evimde, kimi zaman otobüste. Bu şekilde düşünerek yaşarsak zaten çok işimiz var. Böyle diye diye çoğumuz seyahat etmeyi ertelemedik mi? Kötü her yerde kötü ve kötü her yerde var. Mühim olan bunlardan kaçmak değil bunlarla mücadele etmeyi öğrenmek. Korkmayın, yola çıkın, deneyimleyin, paylaşın.

    İlk tek seyahatim İspanya’da erasmus yaparken İtalya’ya gitmemle olmuştu. Dersten çıkıp, sırt çantamla metroya atlayıp hop havaalanına varmıştım. Ordan da ver elini İtalya! İlk defa etrafımdaki yalnız gezen insanlar bu kadar dikkatimi çekmişti. Kimse birbirini tanımıyor ama bir şekilde bir sürü tek insan birbiriyle konuşuyordu. O kadar güzel ki belki birçoğunu bir daha hiç görmüyorsunuz belki de bir kısmıyla arkadaş oluyorsunuz. Gerçekten farklı bir duygu kafana göre hareket etmek, kendini bulmak, gezmek, doyasıya gezmek, sokaklarda kaybolmak. Bir şehre gitmeden önce epey araştırırım, o şehirle ilgili hiçbir şeyi kaçırmak istemem. İtalya’ya gitmeden önce de epey araştırmıştım, sonra da aldım haritamı, değmesinler keyfime. Seyahatim boyunca tek olmanın da avantajıyla çok fazla kişiyle tanışma imkanım olmuştu. Özellikle hostellerde çok fazla kişiyle tanışma imkanınız oluyor. Bir bakıyorsunuz ki ertesi gün hiç tanımadığınız biriyle planlar yapıyorsunuz. Döndükten sonra herkesin sorduğu soruydu “nasıldı”? İnanılmazdı, keşke daha önce yapsaydım! Döndüğümde hissettiğim şey ise gerçekten yenilendiğimdi, döner dönmez başka geziler planlamaya çoktan başlamıştım bile. Durmayın, ertelemeyin, keşfedin,anı yaşayın! Cemal Süreyya’nın da dediği gibi “Hayat kısa, kuşlar uçuyor”.

    Bence Tatil

    Dilek Vidana Tavaşoğlu

    http://www.bencetatil.com/

    ![](https://imgrosetta.mynet.com.tr/file/12547430/640xauto.jpg)

    Genellikle çevrem evhamlı insanlarla dolu olduğu için endişelerini dile getiren birçok yakınımla uğraşmak zorunda kaldım maalesef. Özellikle yurtdışı gezileri pek çok insanı korkutuyor, belki de bilinmeyene karşı duyulan tedirginlik bu biraz da. Oysa bilinmeyeni keşfetme isteği nasıl güzel bir tutkudur, o keşifler nasıl güzel bir adrenalin sağlar, bunu yaşamayan bilmiyor. Gezmek nedense birçok kimseye fazla lüks ya da gereksiz görünen bir olgu ne yazık ki. Sık gezdiğim için halen bile, “Aaa, yine mi ? Daha yeni gitmedin mi?” şeklinde tepkiler de aldığım oluyor.

    Ama artık ben değiştim, “Beni de böyle kabul edin” deyip çıkıveriyorum işin içinden, yani artık hesap vermiyorum kimseye. Hayat çok kısa, defalarca örnekleriyle görüyoruz bunu...

    30 yıl kadar önce annem ve babam olmadan ilk defa yurtdışına çıkışımı hiç unutamıyorum. Seyahat virüsü o zaman girdi kanıma sanırım. İlk defa ailemden 20 gün ayrı kalacaktım tek başıma. Onların gözü yaşlı, benim içim buruk çıktım yola. Ertesi gün kendimi Londra sokaklarına attığımda hayatımda hiç olmadığım kadar özgür ve mutlu hissettim kendimi. O gün anladım bu hayatta en çok neyi istediğimi. “Dünyayı gezmeden, görebildiğim kadar çok yer görmeden ölmemeliyim” dedim kendime.

    Sonra ailemi aradım, “İyi ki gelmişim buralara. Sakın beni merak etmeyin, kızınız çok mutlu” dedim. İşte iyi ki yola çıkmışım dediğim ilk an odur... O gün bugün, hep gözüm yollarda...

    İlk yurtdışı seyahatimden dönüşümde sanki çok büyük bir şey başarmışım duygusunu yaşattılar bana, en belirgin hatırladığım duygu bu. Şimdi de fazla geziyorum diye eleştirenler olsa da, “aslında varını yoğunu seyahate yatırıyorsun ama ne iyi ediyorsun, yaşadığın yanına kar” diyenler daha çok.

    Uzun İnce Bir Yoldayım

    Senem Tongar

    http://uzunincebiryoldayim.com/

    ![](https://imgrosetta.mynet.com.tr/file/12547433/640xauto.jpg)

    Genelde hem bayan olmam ve de hem tek gezmemden dolayı bana korkup kormadığım sorusu çok soruluyor.Tabii ki cevabım; hazırlıklarınızı iyi yaparsanız korkacak birşey olmadığıdır.

    2014 Kasım ayında kızkardeşimle Atlantik Okyanusu'nu tekne otostopu yaparak geçmek için Las Palmas adasına gitmemiz ve orada tekne bulduğumuz an, "iyi ki yola çıkmışım" dediğim andı. Döndüğümde ise olumlu ve cesaret verici tepkiler aldım. Yeni yolculuk nereye bu sefer? Sırada artık başka okyanuslar vardır. Ya da artık siz uzaya da gidersiniz, şeklinde tepkiler aldım.

    Gezgin Martı

    Özlem G.

    http://gezginmarti.blogspot.com.tr/

    ![](https://imgrosetta.mynet.com.tr/file/12547445/640xauto.jpg)

    İlk defa "tek başıma yola çıkacağım" dediğimde etrafımdakiler "Emin misin?" Diye sordular ama bu cinsiyetim ile ilgili değil daha çok kişisel özelliklerimle ilgiliydi, zira yer-yön bulma konusunda çok da iyi sayılmam. :) Ailem beni her zaman destekledi. Eş dost da bu kız çılgın, yapar dediler ve ben de yollara atıverdim kendimi. Daha ilk dakikada "iyi ki" dedim sanırım çünkü o özgürlük ve keşif duygusu paha biçilemez ve başka yerlerde o duyguyu yakalamak kolay olmuyor. Döndüğümde insanların bana hayranlıklarını dile getirdiklerine şahit oldum. Artık gezginlik halim kanıksandı tabii ki. "Eee şimdi nereye?" soruları etrafımda dönüp durmakta.

    Bu dünya kadınlar günü de, çocuk yaşta evlendirilen, kapasitesi olmasına hatta ileride bilim ve insanlığa katkı sağlayabilecek olmasına rağmen, adet gördüğü yaşta okuldan alınan, çok güzel olduğu için kocası tarafından yüzüne kezzap atılan, açık ve ya kapalı giyindiği için aşağılık sıfatlarla yaftalanan, tecavüze uğrayan, öldürülen, 70 yaşında hala geçimini sağlamak için çalışmak zorunda kalan, çocukları için bütün hayatını feda eden bütün annelerin, ve sırf kadın olduğu için ayrımcılığa uğrayıp, hukuki, siyasi ve sosyal hakları elinden alınmış kadınların günü olsun, el ele.

    08.03.2016 01:31 sellaa

    Mynet Kadınlarından Kadınlar Günü Mesajı
    Mynet Youtube


    En Çok Aranan Haberler