Mynet Trend

BİZE ULAŞIN

Mynet Tatil Bulucu

1 Kimle tatile çıkıyorsunuz?
2 Yurt içi mi yoksa yurt dışı mı tatil yapmak istiyorsunuz?
3 Yaz Tatili mi Kış Tatili mi?
4 Ne tür tatil arıyorsunuz?
5 Vizeniz var mıdır?
6 Balayı Tatili mi yapmak istiyorsunuz?
7 Eğer Seçiminiz yurt içi ise Tatil yapmak istediğiniz yerler?
7 Eğer Seçiminiz yurt dışı ise Tatil yapmak istediğiniz yerler?
8 Eklemek istediğiniz farklı detaylardan burada bahsedebilirsiniz.
    Kalan mesaj: 10

    Sürekli İş Seyahatine Çıkmak İnsanı Yavaş Yavaş Öldürüyor

    Sık sık uçakla iş seyahatine gitmek sizi yavaş yavaş öldürüyor. Peki neden?

    İnsanların birçoğu uçakla iş seyahatine çıkıyor. Siz de onlardan biri olabilirsiniz. İşleri için ülkeyi veya dünyayı dolaşan Facebook arkadaşlarınız var. Uçakla sık seyahat edenler, her gün aynı ofis gününü yaşamak yerine, ayda üç dört iş seyahati yapıyor. Muhasebede çalışan kadının kötü kokulu öğle yemeğinden sıkılırken, seyahat eden arkadaşlarınız LAX, PEK, DXB ve HLR’de check-in yapıyor, Instragram’a Tokyo’daki otellerinden görünen kiraz çiçeklerinin veya Champs-Élysées’deki küçük bir kafede yedikleri mükemmel salyangozun fotoğraflarını koyuyor. Ve tüm buralara yaptıkları seyahatlerin masrafları şirketi karşılıyor. Bu kişiler gerçekten göründüğü gibi mi yaşıyor?

    “Uçakla sık seyahat eden yolcuların 'Radyasyon İşçileri' olarak sınıflandırılması için talepler var"

    Surrey Üniversitesi’nde Konaklama ve Turizm Yönetim Okulu’nda araştırma müdür vekili olan Scott Cohen, son yayınladığı Hipermobilite’nin Karanlık Yüzü başlıklı araştırması için 15 yıl boyunca uçakla sık seyahat eden yolcular ile ilgili yapılmış büyük çalışmalardan veriler topladı. Eğer Cohen’in “hipermobil” (genellikle yaşam tarzları nedeniyle küresel ağlarla bağlantılı olan mobil elit) adı verdiği kişilerden biriyseniz, elde ettiği bulgular sizin için oldukça rahatsız edici olabilir.

    Cohen, literatür araştırmasında bu mobil elitlerin ilginç yaşam tarzları ile övünmek yerine, sağlıkları konusunda endişelenmeleri gerektiğini ifade etti ve şunları söyledi: "Uçakla yapılan iş seyahatinin genellikle gözden kaçan çok çeşitli fizyolojik, psikolojik, duygusal ve sosyal sonuçları var. Bir ‘yol savaşçısı’ olmak pazarlama ve sosyal medya aracılığı ile göz alıcı hale geliyor.” Cohen’e göre hipermobilitenin göz alıcı hale getirilmesi (uçak biletlerinin satılması için kullanılan sık uçan yolcu üyelikleri ve otel odaları) uçakla sık seyahat eden kişilerin maruz kaldıkları olumsuz etkilerin göz ardı edilmesine neden oluyor.

    Uçakla sık seyahat eden kişiler daha hızlı yaşlanıyor

    Bilim insanları, bazı genlerin, yaşlanma hızımızı etkileyebildiğini keşfetti ve uçakla seyahat eden birinin daha hızlı yaşlandığını ortaya koydu.

    Uçakla sık seyahat eden kişilerde kronik jetlag (uçuş sersemliği) görülebildiğini belirten Cohen sözlerine şöyle devam etti: “Bu durum, hafızanın ve bağışıklık sisteminin zayıflamasına neden olabiliyor, kalp krizi veya inme riskini arttırabiliyor, bunlar da yaşlanmayı etkileyen genleri bozuyor.”

    Sağlığa zararlı ölçüde radyasyona maruz kalıyorlar

    Eğer daha hızlı yaşlanmak yeteri kadar korkutucu gelmediyse, uçakla sık seyahat eden kişilerin sağlığa zarar verecek derecede radyasyona maruz kaldığını belirtelim. Maruz kalınan radyasyon, yüksek rakımlarda, yeryüzünde olduğundan yüzlerce kat daha fazla.

    "Uçakla sık seyahat edenlerde kronik jetlag (uçuş sersemliği) görüşebilir. Bu durum hafızanın zayıflamasına neden olur ve bu da yaşlanmayı etkileyen genleri bozar."

    Uçakla sık seyahat eden kişilerin ‘radyasyon çalışanları’ olarak sınıflandırılması için talepler olduğunu belirten Cohen, bir yılda New York – Tokyo arasında sadece yedi defa gidiş-dönüş seyahati yapmanın (yaklaşık 85.000 mil) radyasyon maruziyet limitlerinin aşılmasına neden olduğunu belirtti. Cohen ayrıca raporunda şunları da ifade ediyor: “Ticari uçuş personelinin maruz kaldığı radyasyon, nükleer güç santrallerinde çalışanların maruz kaldığından daha fazla.”

    Bağışıklık sistemleri zayıflıyor

    İster ekonomi, ister birinci sınıf yolcusu olun, uzun mesafeli atlantik aşırı uçuşlardaki herkes devir daim edilen aynı havayı soluyor. Bu durum, uçakla sık seyahat eden kişilerin daha sık virüs kapmasına, jetlag yaşamasına ve havalimanları arasında koşuşturmaktan dolayı genel bir yorgunluk hissetmesine neden oluyor. Cohen’in raporunda belirttiği gibi: “Bu durum, bağışıklık sistemi ile bağlantılı genlerin bile değişmesine neden olabiliyor.” Bu da, uçakla sık seyahat eden kişilerin, hastalıkla mücadele konusunda daha az seyahat eden kişiler kadar donanımlı olmadığı anlamına geliyor.

    Formdan düşme ve obezite riskleri daha yüksek

    Beklenildiği gibi, uçakla çok seyahat edenlerin genellikle taze, sağlıklı besinlerle hazırlanmış yemek yeme şansları olmuyor. Havayolu şirketleri yemekleri tuzlu ve şekerli şekilde ambalajlıyor. Böylece, yiyecekler uzun yolculuklarda yüksek rakımlarda lezzetlerini koruyabiliyor. Ama bu tuz ve şeker uzun vadede vücudunuzda hasara neden olur. Cohen, seyahat ederken zayıf beslenmeyle birlikte alkol kullanımındaki artışın ve egzersiz eksikliğinin uçakla sık seyahat eden yolcuların daha fazla obezite riski ile karşı karşıya olması anlamına geldiğini belirtiyor.

    Zihinsel sağlık sorunları yaşama riskleri de daha yüksek

    Jetlag nedeniyle oluşan günlük ritim bozukluğunun ruh haline, muhakeme gücüne ve konsantrasyona olan etkisinin altı güne kadar çıkabildiğini belirten Cohen, literatür araştırmasında bir seyahat için hazırlık yapma stresinin ve bu seyahatlerde yaşanan jetlagın etkisinin sorunlara neden olabildiğini belirtti.

    “Jetlag nedeniyle oluşan günlük ritm bozukluğunun ruh haline, muhakeme gücüne ve konsantrasyona etkisi altı güne kadar çıkabiliyor."

    Bir seyahate hazırlanmanın stres yarattğını belirten Cohen sözlerine şöyle devam ediyor: “Seyahat için harcanan zaman, azalan iş yükü sayesinde dengeleniyor. Ve “gelen kutusunun aşırı yüklenmesi” anksiyeteye neden oluyor. Hava koşulları nedeniyle yaşanan gecikmelerle stres, teknik sorunlar, artan güvenlik kontrolleri ve terör ile güvenlik konusunda artan endişeler birleşiyor.”

    Uçakla sık seyahat eden kişiler genellikle kendilerini yalnız ve izole edilmiş hisseder. Ayrıca, aile bireylerini arkalarında bırakmanın üzünütüsünü yaşarlar. Eşleri de genellikle dargınlık ve kızgınlık hisseder. Yaşanan stresin, izolasyon ve üzüntü duygusu ile birleştirildiğinde ciddi zihinsel sağlık sorunlarına neden olduğunu belirten Cohen sözlerine şöyle devam ediyor: “Yapılan bir çalışma, iş amacıyla uçakla sık seyahat eden Dünya Bankası çalışanlarının, seyahat etmeyenlerin aksine sağlık sigortası konusundaki psikolojik taleplerinin üç kat arttığını ortaya koyuyor.”

    Sık seyahat edenler bu durumun kötü etkileriyle nasıl mücadele eder?

    Hutchinson Kanser Sonuçları Araştırma Enstitüsünde kadrolu bilim insanı ve Columbia Üniversitesi Epidemiyoloji Departmanında profesör asistanı yardımcısı olan ve iş seyahetleri ile bağlantılı sağlık riskleri konusunda çalışan Catherine Richards sık uçan yolcu kartınızı kesmeden önce, birkaç ayda bir sadece kısa iş seyahatlerine çıkıyor olmanız durumunda, yukarıda bahsedilen risklere daha az maruz kaldığınızı unutmamanızı tavsiye ediyor.

    Yaptıkları çalışmada elde ettikleri en sağlam bulguların, bir ay içinde 14 gün veya daha uzun süreli ağır iş seyahatlerinde elde edilenler olduğunu belirten Richards sözlerine şöyle devam ediyor: “Ağır seyahatler hastanın kendisi tarafından bildirilen sağlık durumu, obezite ve BMI için kötüdür. Evden uzakta geçirilen gecelerin sayısının artması ile birlikte sağlık sorunları da önemli oranda artar.”

    Bu, ayda iki haftadan kısa süreli seyehat eden kişiler için iyi bir haber olmakla birlikte, giderek globelleşen iş dünyasında pekçok çalışanın bu seçeneği bulunmuyor. İster işiniz için seyahat edin, ister yeni bir iş aramak için, başka seçeneğiniz yoksa hem sizin hem de işvereninizin uçakla sık yapılan iş seyahatlerinin olumsuz etkilerini azaltmak için yapabileceğiniz bazı şeyler var.

    Şirketlerin, stres yönetimi ve seyahat ederken beslenme ile aktivitelerin arttırılması konusunda, çalışanlar için eğitim programları düzenlemesi gerektiğini belirten Richards sözlerine şöyle devam ediyor: “Ayrıca şirketler, tüketilen yiyeceklerin kalitesine bağlı olarak yoldayken yemek için ödeme sunabilir. Bu ödemeler enerjisi yüksek yiyecekler veya sağlıklı yiyecekler için yapılabilir. Şirketler ayrıca, sadece spor salonları olan otellerden oda rezervasyonu yaptırabilir ve çalışanlarına, seyahat ederken egzersiz yapmaları için finansal teşvik de verebilir.”

    Richards, çalışanın atabileceği proaktif adımlar konusunda, uçakla sık seyahat eden kişilerin havalimanında mümkün olduğunca ayakta durması ve yürümesi, yürüyen merdivenlerden bantlardan uzak durması ve uçuşu beklerken oturmak yerine hızlı yürüyüşler yapması gerektiğini belirtiyor. Eğer otelinizde spor salonu yoksa odanızda şınav ve mekik çekebilir, çömelip kalkabilir ve başka antrenmanlar yapabilirsiniz. Yanınızda spor kıyafeti götürmeyi ve otelde spor salonu yoksa dışarıya yürüyüşe veya koşuya çıkmayı unutmayın. Richards ayrıca, yanınıza sağlıklı atıştırmalıklar almanızı öneriyor ve sözlerine şöyle devam ediyor: “Eğer yolda bulduklarınızla beslenirseniz, sağlıklı olmayan seçeneklerle karşılabilirsiniz.”

    Cohen gibi Richards da uçakla sık seyahat edenlerin, uçak yerine tren gibi alternatif ulaşım şekilleri keşfetmesini tavsiye ediyor. “Eğer uçmak zorundaysanız, yorgunluğunuzu katlayacak aktarmalı uçuşlar yerine direkt uçuşları tercih etmeye çalışın. Telekonferans yaparak iletişim kurmak da alternatif bir seçenek olabilir. Genellikle ilk seferde şahsen karşı karşıya gelmek gerekir ama ilk görüşmeden sonra, telekonferans genelde işin yapılması için yeterli olabilir.”

    Kaynak

    Mynet Youtube


    En Çok Aranan Haberler