Tepesinde bulunan manastırı ile ünlü olan bu ada, yaklaşık olarak 1 km'lik bir alana sahip. Tepedeki manastır ve manastır kilisesi aynı ismi taşıyor. Bu manastır, 700'lerden günümüze kadar gelmiş olan oldukça eski bir yapı. Ayrıca kule üzerinde, alışveriş yapabileceğiniz Ortaçağ'dan kalma birçok dükkan ve Ortaçağ evleri, Feodal Avrupa'nın izlerini taşıyor. Adanın etrafında ise, bir deniz suru bulunuyor. Yalnızca, bu surda bulunan geçit ile adaya giriş yapılıyor. Yayan şekilde içeriye girmek isteyenler ise duvarı tırmanmak zorunda. Ama burası Fransa'nın başlıca turist çeken yerlerinden olduğu için çoğu insan yine kalabalıktan uzak durmayı seçip (ayrıca mücevherler ve aşırı pahalı yiyecek fiyatları) yapıyı uzaktan incelemeyi tercih edecek. Mont Saint-Michel Adası'nın bir diğer ilginç yönü ise, gel-gitlerin az olduğu zaman efektif şekilde erişilebiliyorken, dalgalar yükseldiğinde burasının tamamen sularla kaplanıyor olması. Bu da doğal savunma olarak düşünebilir.