Mynet Trend

BİZE ULAŞIN

Mynet Tatil Bulucu

1 Kimle tatile çıkıyorsunuz?
2 Yurt içi mi yoksa yurt dışı mı tatil yapmak istiyorsunuz?
3 Yaz Tatili mi Kış Tatili mi?
4 Ne tür tatil arıyorsunuz?
5 Vizeniz var mıdır?
6 Balayı Tatili mi yapmak istiyorsunuz?
7 Eğer Seçiminiz yurt içi ise Tatil yapmak istediğiniz yerler?
7 Eğer Seçiminiz yurt dışı ise Tatil yapmak istediğiniz yerler?
8 Eklemek istediğiniz farklı detaylardan burada bahsedebilirsiniz.
    Kalan mesaj: 10

    İspanya’nın Lanetli Köyü

    İspanya’da bulunan bu köy aforoz edilmiş ve öyle bir lanetlenmiş ki, bu laneti ancak Papa kaldırabilir!

    Sadece 62 kişinin yaşadığı bu ufak İspanyol köyü ne olmuş da aforoz edilmiş ya da lanetlenmiş olabilir ki? Cadılığın, büyülerin, intikamın, kıskançlığın ve gücün garip tarihini öğrenmek için Aragon’da bulunan karla kaplı Moncayo sıradağlarının eteğinde yer alan Trasmos Köyü'ne gittim. Trasmoz’un yüzlerce yıllık bir cadılık geçmişi var ve bu konu ile ilgili gerçeği öğrenmek için modern zaman cadısı olan Lola Ruiz ile görüşme ayarladım. 12. yüzyıldan kalma, yarı harabe kalede buz gibi havada Ruiz’i beklerken, neler olabileceğini düşünerek biraz da gerildim.

    Kalenin koruyucusu olan Ruiz beni yüzünde büyük bir gülümseme ile karşıladı. Gri saçları, yeşil gözleri, şık giyimi ve kolunun altında taşıdığı bilgisayarı ile, kristal kürelerde, siyah mumlardan ve tarot kartlarından uzak bir kadın gibi görünüyordu. Cadıya benzer tek hali küpeleriydi, üzerinde tüyler olan altın renkli baykuş küpeleri… Ayrıca boynunda da altın muskalar vardı. Konuşmaya başladı:

    “Trasmoz’un cadılık ile ilgili tüm hikayesi bu kalede başladı. 13. yüzyılda, kale sakinleri sahte para işine girmişler. Trasmoz halkının kazılarını ve araştırmalarını da durdurmak için cadıların ve büyücülerin zincileri tıkırdattığına ve geceleri büyü yapmak için kazanları kaynattıklarına dair dedikodu yaymışlar. Belli ki dedikodu işe yaramış ve Trasmoz büyücülükle ün salmış.”

    ![](https://imgrosetta.mynet.com.tr/file/12555575/640xauto.jpg)

    Ruiz o zamanlar Trasmoz’un kuvvetli halkı ve güçlü derebeylikleri ile demir ve gümüş madenleri olduğunu ve geniş odun ve su rezervlerine sahip olduğunu anlatıyor. Ayrıca bölge o zamanlar “ortada kalmış” bir alanmış, yani ne Katolik Kilisesinin etkisi altındaymış, ne de Veruela Manastırı'na krallığın koyduğu vergileri ödemek zorundaymış; bu durum da kiliseyi sinirlendirmiş. O yüzden Trasmoz’da cadılık yapıldığına ilişkin söylentiler yayılmaya başladığı zaman Veruela Manastırı baş keşişi bunu fırsat bilmiş ve halkı cezalandırmak istemiş. Yakındaki en büyük kasaba olan Tarazona baş keşişini Trasmoz’u aforoz etmesi için görevlendirmiş. Trasmoz halkının günah çıkarmasını ve Katolik kilisesindeki kutsal ayinlere katılmasını yasaklamış.

    Yahudi, Hristiyan ve Araplarla dolu olan zengin Trasmoz halkı pişman olmamış ve aforoz edilmeyi kabul etmiş. Veruela ile yapılan görüşmeler yıllarca devam etmiş ve sonunda manastır Trasmoz’a para vermek yerine orada bulunan su kaynaklarının yönünü değiştirmiş. Karşılığında Trasmoz Lordu olan Pedro Manuel Ximenez de Urrea manastıra karşı savaş başlatmış fakat savaş tam başlamadan konu Kral II. Ferdinand’a gitmiş ve Trasmoz haklı bulunmuş.

    ![](https://imgrosetta.mynet.com.tr/file/12555578/640xauto.jpg)

    Kilise böylesi bir yenilgiyi hiç kabul etmemiş ve unutmamış, Papa II. Julius’un da özel izniyle 1511 yılında, en güçlü lanet olan Zebur 108 ile köyü lanetlemiş.

    Pedro Manuel’in ve Trasmoz halkının cadılık ile uğraştığı yüzünden kör olduğu iddia edilmiş. Laneti de Papa’nın koyması yüzünden anca Papa kaldırabilir ki günümüzde böyle bir uygulama mevcut değil.

    Lanetten sonraki yıllar Trasmoz için pek de kolay geçmemiş. 1520 yılında kale tamamen yakılmış ve yıllarca harabe olarak kalmış Daha sonra 15. yüzyılda Yahudilerin İspanya’dan kovulması ile Trasmoz iyice düşüşe geçmiş. 10,000 nüfuslu köyde sadece 62 kişi kalmış. Bu 62 kişinin de yarısı köyde tam zamanlı yaşıyor. Bugün köyde hiç mağaza ya da okul yok, sadece 1 adet bar var. Evlerin çoğu harap durumda ve sokaklar neredeyse boş.

    ![](https://imgrosetta.mynet.com.tr/file/12555581/640xauto.jpg)

    Şatoya dönecek olursak, Ruiz beni kulenin dik merdivenlerinden aşağı doğru bir yere götürdü. Şato küçük bir cadılık müzesi olarak restore edilmiş ve içeride süpürgeler, siyah haçlar ve kazanlar gibi kara büyü eşyaları var. Bahçeyi geçtikten sonra ileride bir kadın heykelinin önünde duruyoruz. “Bu La Tia Casca, Trasmoz’da 1860 yılında öldürülen son cadı. Garip ve gizemli olduğu düşünülüyordu. Onu şu an aslında üzerinde bulunduğumuz derin bir kuyuya kapattılar” dedi.

    La Tia Casca belki de Trasmoz’da öldürülen son cadı fakat cadılık bu İspanyol köyünde gayet devam ediyor gibi görünüyor. Her Haziran’da Feia de Brujeria festivalinde, bir mağaza Moncayo Dağlarında yetişen ve iyileştirici ve halüsinojenik etkisi olan bitkilerden yapılmış losyonları ve karışımları satıyor. Oyuncular cadı olduğu düşünülen insanlara işkence edilmesi gibi tarihi sahneleri yeniden canlandırıyor. Bir kişi de “Yılın Cadısı” unvanını alıyor. Ruiz^, Trasmoz’da yaşayan, son Yılın Cadısı unvanını alan bir kadın.

    ![](https://imgrosetta.mynet.com.tr/file/12555584/640xauto.jpg)

    “Bu unvanı alabilmek için ne yaptınız?” diye soruyorum.

    “Tabi ki bitkilerin gücünü iyi bilmek gerekiyor” diyor. “Fakat asıl önemli olan tarihi bilmeniz ve Trasmoz’u önemli yapan değerleri bilmeniz. Bugün cadı olmak bir onur.”

    Dayanamadım ve sordum: “Büyü yapabiliyor musunuz?”

    İlk defa Ruiz’in yüzündeki gülümseme silindi… Sonra hemen tekrar güldü.

    “Büyü yapmak mı? Hayır fakat ada çayı ve biberiyeden bir sıvı yapıyorum ve size püskürtüyorum. İnsanlar bu sıvının depresyona iyi geldiğini ve sıvıyı kullanmaya başladıkları anda başlarındaki kısmetsizliğin geçtiğini söylüyor” diyor ve ekliyor Tabii ki inanmanız lazım yoksa işe yaramaz.”

    ![](https://imgrosetta.mynet.com.tr/file/12555590/640xauto.jpg)

    Saat geç oluyor ve güneş batmaya başlıyor. Restore edilmiş Trasmoz kulesindeki rahatlık Moncayo Dağları'nın arkasında kalıyor. Manzara ve elimdeki Diaz’ın bitkisel karışımı doldurduğu küçük şişesi ile köyün büyüleyiciliğine inanmak daha kolay oluyor. Belki de burada gerçekten cadılar vardı, ne dersiniz?

    Kaynak

    Mynet Youtube


    En Çok Aranan Haberler