Hicralar'ın (HİJRA) bireyleri, kendilerini kadın ruhuna sahip erkekler olarak görüyor. Hicralar tipik bir kadın gibi giyiniyor, ancak topluluğun üyesi olmak için herhangi bir fiziksel dönüşüm veya cinsiyet değiştirme operasyonu şart değil. Yaşadıkları ülkelerde kadın ya da erkek diye anılmak yerine “üçüncü cinsiyet” olarak tanımlanıyorlar.
Günümüzde Hicralar performans sanatçısı, dilenci ya da seks işçisi olarak biliniyor. Bunun yanında pek bilinmeyen bir gerçek var; bu topluluk halen bir sürü sırrın saklayıcısı durumunda. Asırlık Hicra Farsçası dili de bu sırlardan biri. Yaşadıkları ötekileştirmenin doğurduğu kapalılık Hicra Farsçası adı verilen dilin doğuşuna sebep olmuş. Ana dilin aksine sonradan öğrenilen Hicra Farsçası, yeni katılan bireylere topluluğun kültürel normları, gelenekleri, bağları anlatılırken öğretiliyor.
Topluluğun dilini araştıran İslamabad Uluslararası İslam Üniversitesi’nden Dr. Muhammad Sheeraz’a göre Hicra Farsçası, on bine yakın kelime dağarcığına sahip. Kelimeler çoğunlukla anlam bakımından ticaret, para, Hicra ritüelleri, lanetleme, cinsellik gibi konular üzerinde yoğunlaşmış durumda. Hicra Farsçası tam bir dil olarak tanımlanmasa da Hicralar, kullandıkları dil olduğunu ısrarla belirttikleri için öyle kabul ediliyor.
Bu dili konuşabilmek Hicra ruhunu yarattığı gerekçesiyle çok önemli sayılıyor. Hicralar, kendilerini diğer insanlardan ayıran en önemli noktalardan biri olarak görüyor bu dili. Bu yüzden saklı tutmak konusunda hassaslar, çünkü diğer insanların anlamasını istemiyorlar.